İlçe Başkanı Şar’ın ardından Selçuk Belediye Başkanı H.Vefa ÜLGÜR yaptığı konuşmasında Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhuriyetin kurulmasında, kurtuluş savaşının örgütlenmesinde çok önemli bir rolü olduğunu ifade ederek “CHP ilkeleri ve siyasi tespitleri ile dünyaya bakış açısı, insana bakışıyla, programı ve tüzüğü ile hep haklı çıktı. Bunun en sıcak örneği bugünlerde içinde yaşadığımız bir açılım saçılım projesi var. Hatırlayınız 1989’da Sosyal Demokrat Halkçı Partinin Belediye Başkan adayımız, bir yeşil, sarı, kırmızı çizgiyle seçim kaybetmişti. O arkadaşımıza o tavrı koyanları bugün merak ediyorum başbakan hakkında ne düşünüyorlar. Ve o gün bu konuda en çok tavır gösterenler bugün AKP çizgisindedirler. CHP hiç kimsenin etnik kökenine bakmaz. CHP insan temel alır. İnsanın ahlaklısı, namuslusu, çalışkanı makbuldür, ama etnik kimlikte bir şereftir. Yani insanlar örf ve adetleriyle, gelenekleriyle kendi coğrafyalarında yaşamak isterler, buda onların en doğal haklarıdır. Ana dilini korumak doğal hakkıdır, kültürünü yaşatmak onların en doğal hakkıdır, buna da sonuna kadar saygımız var. Ama biz bunu 1989 yılında tartışmışız, bunu bir kitap haline getirmişiz ve bütün Türkiye ile paylaşmışız. Yetmemiş 2000 yılında bir daha paylaşmışız. Maalesef Türkiye’de özgürlük isteyenler demokrasi istediğini söyleyenler CHP’yi duymazdan ve görmezden gelmeye çalışıyor. Oysaki CHP 1989’da, Kürt sorunu konusunda, terör konusunda tavrını çok net kalın çizgilerle koymuştur. Demiştir ki herkes ana dilini konuşulabilmeli ama resmi dil, ulusal öğrenimdeki dil Türkçedir. Bir insanın evinde annesiyle, babasıyla veya kahvede arkadaşlarıyla Kürtçe konuşması kadar doğal bir şey yoktur. ama bunları söylediğimizde yer yerinden oynadı. Şimdi sanki yeni bir şey icat etmişler gibi düğmeye basmışlar. Bütün gazeteler bir açılım saçılım yapıyor ama arkasından da gelen bir bölünme tezgâhı var. Bu konuda AKP’yi hiç samimi bulmuyorum. CHP’liler olarak her yerde her platformda göğsümüz açık partinizi savunabilirsiniz. Bu konuda başımız eğik değil. Biz sonuna kadar devrimci, sonuna kadar özgürlükçü, sonuna kadarda bu ülkede bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne sahip çıkan siyasal bir yapıyız. Bu 86 yıl öncede böyleydi, hatta 90 yıl öncede böyleydi yani Cumhuriyet Halk Fırkasıyken de böyleydi bu parti. Biz, Cumhuriyetin, Kurtuluş Savaşı’nın örgütlenmesinin altına imza atmış bir partiyiz. İnanıyorum ki emperyalizmin bu kadar bize yüklendiği dönemde de, Türkiye’yi federasyonlar veya başka bir takım adlar altında devlet kimliği vermeden de olsa bölme gayretlerini yine Cumhuriyet Halk Partisinin sağduyusuyla onun bütün ülkeyi kucaklayan davranışıyla aşacağız, Kürtlerin geleceği de CHP de. Çünkü biz onlara kan ve gözyaşı vaat etmiyoruz. Biz onlara kardeşlik vaat ediyoruz. Bugün Güney doğuyu hangi projelerle kurtaracağını ortaya koymamış olan hükümet, bugüne kadar ektiği bütün tohumlar Türkiye’de Kürt vatandaşlarıyla diğer etnik unsurlar veya diğer unsurlar arasında bir çelişkiye bir yan bakışa sebep olmuş durumdadır” diyerek herkesi birlik ve beraber olmaya davet etti.
SAYFA 2
AKP’nin iktidardan düşeceğine inanıyorum
CHP İzmir Milletvekili Susam’dan ilçe örgütüne ziyaret
CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam CHP Selçuk ilçe örgütünü parti binasında ziyaret etti.
CHP Selçuk İlçe Başkanı Melih Şar başkanlığında parti binasında bir gurup partili ile bir araya gelen CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, öncelikle yerel seçimlerde Selçuk ilçesinde çok iyi bir sonuç alındığını, bu anlamda başta parti başkanı Melih Şar ve bir önceki Başkan Bekir Gündüz olmak üzere, tüm partililere katkılarından dolayı teşekkür etti. Yaklaşan genel seçimlerde de Selçuk ilçesinde aynı potansiyeli göreceğine ve bu seçimlerde de Selçuk halkının CHP’yi çok iyi bir yere getireceğine inandığını belirten Susam; “Siyasi partilerin amacı iktidar olmaktır. Türk toplumunun sustuğunu söylüyorlar aslında toplum susmadı. Türk toplumu yerel seçimlerde AKP hükümetine son derece önemli bir ders verdi. Demek ki, vatandaş sesini çıkaramıyor ama, seçimlerde gereken tepkiyi gösterebiliyor” dedi.
Bir partilinin, Türkiye’de son günlerde yaşanan birtakım açılımların insan üzerinde bıraktığı büyük etki ve dolayısıyla insan psikolojisini son derece etkilediğini, bu durumda bir vatandaş olarak sesinin duyulabilmesi için ne yapılması gerektiğini sorması üzerine; CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, Parti olarak örgütlü olan yapılarının daha güçlü olmaya ihtiyaçları olduğunu vurgulayarak; “Bizim bu seçimlerde daha çok güçlü olmamız gerekiyor. Bizim demokrasi mücadelemizi devam ettirmekten başka bir alternatifimiz yoktur. Ben 2010 genel seçimlerde AKP’nin iktidardan düşeceğine inanıyorum” dedi.
CHP İlçe Başkanı Melih Şar, CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam’ın partisine yapmış olduğu bu ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek; CHP Selçuk ilçe örgütünün son derece başarılı çalışmalara imza attığını ve bu başarıyı genel seçimlerde de göstereceğine inandığını kaydetti.
CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam Selçuk Ticaret Odasını yeni hizmet binalarında ziyaret etti.
CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam Selçuk Ticaret Odasını yeni hizmet binalarında ziyaret ederek, yeni yönetim kadrosuna da başarılar diledi. Selçuk Ticaret Odasında gerçekleşen kısa sohbet toplantısına Oda Başkanı Cumhur Yelken, Oda Meclis Başkanı Tijen Aras, CHP Selçuk İlçe Başkanı Melih Şar, Selçuk Vergi Dairesi Müdürü Keziban Şahpaz ve Selçuk Belediyesi eski Başkan Yardımcısı Haki Doğan katıldı.
Selçuk’un Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 87.Yıldönümü kapsamında Selçuk ilçesinde gelen CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, Selçuk Ticaret Odasını yeni hizmet binalarında ziyaret etti. Bir süre önce Selçuk Garaj üstü, Efes Tiyatro Salonu yanındaki hizmet binalarına taşınan Selçuk Ticaret Odası yöneticilerini hem yeni hizmet binalarında ziyaret etmek, hem de birkaç ay önce seçilen yeni yönetim kurulu üyelerine hayırlı olsun dileklerini iletmek için bu ziyareti gerçekleştirdiğini ifade eden CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, Selçuk ilçesinin turizm ile ilgili çalışmaları hakkında Selçuk Ticaret Odası Başkanı Cumhur Yelken’den bilgi aldı. Dünya ülkeleri arasında tanınan Meryemana ve Efes Antik Kenti gibi önemli yerleşim merkezinin Türkiye için çok büyük ihtiyaç olduğunun altını çizen Susam, Oda Başkanı Yelkene; Selçuk ilçesi ile ilgili sıkıntıları ve istekleri yazılı olarak kendilerine iletmelerini, bu konuda Selçuk ilçesi için kendilerine ne düşüyorsa yapmaya hazır olduklarını kaydetti. Selçuk Belediye Başkanı H.Vefa Ülgür’ün turizm ve tarım konularında çok deneyimli olduğunu bildiğini ifade eden Susam, Başkan Ülgür’ün bu tür konuları özümsemiş bir belediye başkanı olduğunu ve bu konularda daha çok başarılı olacağına inandığını vurguladı.
Selçuk Ticaret Odası Başkanı Cumhur Yelken, Selçuk’un yapısının turizm ve tarım olduğunu hatırlatarak, pamucak bölgesinde yapılması planlanan ve Selçuk ilçesi için son derece önemli olan projeler hakkında CHP İzmir Milletvekili Susam’a bilgi verdi.
SAYFA 3
12 EYLÜLÜ UNUTMADIK.
12 Eylül1980'de gerçekleştirilen kanlı askeri darbenin üzerinden tam 29 yıl geçti. 12 Eylül günü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren ,dönemin generalleri ve Milli Güvenlik Konseyi yönetime el koydu, genel sekreterliğine de Orgeneral Haydar Saltık atandı.
Darbe, sivil siyasetin üzerinden silindir gibi geçerek Türkiye'nin demokratikleşmesine ağır darbe indirdi.
Türkiye tarihinin en büyük insan hakları ihlaline imza atan askeri yönetim, toplumsal muhalefeti susturdu, gericiliğin önündeki seti kaldırdı. Darbeyle Türkiye siyaseti "Türk-İslam" senteziyle yeniden tasarlandı. Solu ezip geçen, cunta, şeriat odaklarının ise önünü açarak 1980 sonrası iktidarlar için "İslam referansı" gereğini açıkça ortaya koydu. "Devlet içindeki çeteler" ve 'gerici akımlar" hızla güçlendi. Arjantin ve Yunanistan gibi dünyanın pek çok ülkesinde cuntacılar yargılanarak ağır cezalar alırken, Türkiye'deki cuntacılar Anayasa'nın geçici 15. maddesine sığınarak yargılanmaktan kurtuldular.
Darbe sonrası TBMM lağvedilirken dönemin Başbakanı Adalet Partisi lideri Süleyman Demirel, CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in ve Deniz Baykal’ın da aralarında bulunduğu 16 ünlü siyasetçi Zincirbozan' a gönderildi. Yazar ve yayımcı İlhan Erdost mahkemeye götürülürken cezaevi aracı içinde dövülerek öldürüldü. Yüz binlerce işçinin sendikal gücü DİSK, 11 yıl kapalı kaldı ve yöneticileri ve üyeleri işkencelerden geçirildi. Barış Derneği davasında yargılanan ülkenin aydınları yıllarca cezaevlerinden çıkamadılar. 17 yaşındaki Erdal Eren'in de aralarında bulunduğu 50 kişi asıldı. Devlet Güvenlik Mahkemeleri yeniden kuruldu. Yüksek Öğretim Kurumu'yla (YÖK) üniversitelerin özerkliğine son verildi. 1961 Anayasası'nı rafa kaldıran darbeciler, temel hak ve özgürlüklerle düşünce özgürlüğünü kısıtlayan, sosyal devletle ilgili yasal güvenceleri ortadan kaldıran baskıcı anayasayı getirdi.
12 Eylül darbecileri uygulamalarını "Atatürkçülük" maskesi altında gerçekleştirdi. Ortaöğretim müfredatlarına zorunlu din dersleri konuldu, imam hatip okullarının sayısı arttırıldı, şeriatçı hareketler hızla yoksullaşan ve umudunu yitiren kitleler tarafından destek buldu.
Yıllar sonra darbenin, "ABD yapımı" olduğu ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Türkiye Masası Sorumlusu Paul Henze'nin "bizim çocuklar başardı" sözleriyle ortaya çıktı.
1970'lerin sonlarında Türkiye'de toplumun tüm kesimlerinde muhalif dalga yükselirken ABD'nin bölgedeki planlarını uygulayacak bir yönetimin iktidara getirilmesi için darbe gerekiyordu ve bunun için art ar da provokasyonlar tezgahlandı. Sağ-sol gerginliği siyasi cinayetleri besledi. 1 Mayıs 1977,'Kahramanmaraş, Sivas, Malatya, çorum katliamları darbeye zemin oluşturacak kaos, panik, korku ortamlarını hazırladı. Toplumda travmalar yaşatan toplu katliamlar yaşanırken, ülkenin düşünen, yazan sanatçıları, gazetecileri, sendikacıları katledildi. Gazeteci Abdi İpekçi, İlhan Darendelioğlu, Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil, Ümit Kaftancıoğlu, Gün Sazak, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler, bu süreçte kurşunlara hedef oldular.
12 eylül darbesinden sonra yaratılmak istenen düşünmeyen,üretmeyen gençlik hedeflerine Maalesef ulaşılmış durumdadır.80 darbesini yaşamış o acıları çekmiş ailelerde çocuklarının o kötü durumları yaşamasını istemiyor ve bu nedenle de nekadar uzak tutarsak okadar iyidir mantığıyla çocuklarını politikadan uzak tutmaya çalışıyorlar,kendini geliştirmeyen okumayan sorgulamaktan düşünmekten korkutularak yetiştirilen gençlerde televizyon ve magazin kültürünün tüketici toplumun içinde a politik insanlar haline geliyorlar.Bir bölümü kendini geliştirirken bir bölümüde şu anki iktidarın hedeflediği gibi sistemin içinde üretmeyen düşünmeyen insanlar oluyorlar.
SAYFA 4
DOKUNULMAZLIĞA HAYIR!
CHP Gençlik Kolları Başkanlığı'nca "Temiz Parlamento İçin Dokunulmazlıkların Kaldırılması" İmza Kampanyası Başlatıldı.
Kampanya ile ilgili bilgi veren Selçuk Gençlik Kolları Başkanı Uğur Gülbay, İl Gençlik Kolları Başkanlığınca Parlamentoda şeffaf ve toplumcu siyaset anlayışının var olması için başlatılan kampanyaya Selçuk Gençlik Kolları olarak destek verdiklerini belirterek; "Anayasamızın ı o. maddesinde herkesin kanun önünde eşit olduğu ve kimseye ayrıcalık tanınamayacağı belirtildiği halde, halktan aldığı oylarla parlamentoya giren ve halkın menfaatine göre davranmak yükümlülüğü altında bulunan iktidar partisi mensupları bu gerçeklikten uzaklaşıp bireyci davranmaktadır. Anayasamızın 83. maddesinde düzenlenen yasama dokunulmazlığı; ihale dokunulmazlığı, naylon fatura, pastörize yumurta, Galata Port, KDV ve ÖTV indirimi, Tüpraş, kaçak villa, kıyı talanı demek değildir. Sözümüz dokunulmazlık zırhına bürünüp hukuktan ve yargıdan kaçanlaradır. CHP'nin bu konudaki tavrı nettir, dokunulmazlıklar kaldırılmalıdır" dedi ve tüm Selçukluları demokrasi ve hukuka bağlılık konusunda duyarlılıklarını göstermeye ve kampanyaya katkıda bulunmaya davet etti.
SAYFA 5